Kur'an-ı Kerim - The Holy Quran - القرآن الكريم
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
25 | 28 |
"Ah, ne olurdu, falancayı dost edinmeseydim!" |
يَا وَيْلَتَىٰ لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِيلًا |
2 883 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
69 | 27 |
"Ah, ne olurdu, iş bitmiş olsaydı!" |
يَا لَيْتَهَا كَانَتِ الْقَاضِيَةَ |
5 350 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
22 | 10 |
"Al, işte bu, iki elinin önden gönderdiğidir. Şu bir gerçek ki, Allah, kullara asla zulmedici değildir." |
ذَٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ يَدَاكَ وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِّلْعَبِيدِ |
2 605 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
26 | 165 |
"Âlemlerin içinden erkeklere gidiyor da, |
أَتَأْتُونَ الذُّكْرَانَ مِنَ الْعَالَمِينَ |
3 097 |
26 | 93 |
"Allah'ın dışındakiler, size yardım ediyorlar mı? Peki, kendilerine yardımları dokunuyor mu?" |
مِن دُونِ اللَّهِ هَلْ يَنصُرُونَكُمْ أَوْ يَنتَصِرُونَ |
3 025 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
37 | 87 |
"Âlemlerin Rabbi hakkında düşünceniz nedir?" |
فَمَا ظَنُّكُم بِرَبِّ الْعَالَمِينَ |
3 875 |
37 | 152 |
"Allah doğurdu!" Vallahi onlar yalancıdırlar. |
وَلَدَ اللَّهُ وَإِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ |
3 940 |
37 | 86 |
"Allah'ın berisinden birtakım uydurma ilahları mı istiyorsunuz?" |
أَئِفْكًا آلِهَةً دُونَ اللَّهِ تُرِيدُونَ |
3 874 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
7 | 121 |
"Âlemlerin Rabbi'ne iman ettik, dediler; |
قَالُوا آمَنَّا بِرَبِّ الْعَالَمِينَ |
1 075 |
7 | 89 |
"Allah bizi, milletinizden kurtardıktan sonra tekrar o millete dönersek yalan düzüp Allah'a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah istemediği sürece, sizin milletinize dönmemiz söz konusu edilemez. Rabbimiz, bilgice her şeyi kuşatmıştır. Allah'a dayanıp güvendik biz! Ey Rabbimiz! Toplumumuzla bizim aramızda hak ile hükmet. Sen, çözüm getirenlerin en hayırlısısın." |
قَدِ افْتَرَيْنَا عَلَى اللَّهِ كَذِبًا إِنْ عُدْنَا فِي مِلَّتِكُم بَعْدَ إِذْ نَجَّانَا اللَّهُ مِنْهَا ۚ وَمَا يَكُونُ لَنَا أَن نَّعُودَ فِيهَا إِلَّا أَن يَشَاءَ اللَّهُ رَبُّنَا ۚ وَسِعَ رَبُّنَا كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا ۚ عَلَى اللَّهِ تَوَكَّلْنَا ۚ رَبَّنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَأَنتَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ |
1 043 |
7 | 105 |
"Allah hakkında gerçek dışında bir şey söylememek benim üzerimde bir varoluş borcudur. Ben size Rabbinizden bir beyyine getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder." |
حَقِيقٌ عَلَىٰ أَن لَّا أَقُولَ عَلَى اللَّهِ إِلَّا الْحَقَّ ۚ قَدْ جِئْتُكُم بِبَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ فَأَرْسِلْ مَعِيَ بَنِي إِسْرَائِيلَ |
1 059 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
3 | 51 |
"Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir; o halde, O'na kulluk edin!İşte bu, dosdoğru bir yoldur." |
إِنَّ اللَّهَ رَبِّي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ ۗ هَٰذَا صِرَاطٌ مُّسْتَقِيمٌ |
344 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
52 | 27 |
"Allah bize lütufta bulundu ve bizi o iliklere işleyen azaptan korudu." |
فَمَنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا وَوَقَانَا عَذَابَ السَّمُومِ |
4 762 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
10 | 68 |
"Allah çocuk edindi!" dediler. Hâşâ! Allah bundan arınmıştır! O Ganî'dir, hiçbir şeye muhtaç olmaz! Göklerdekiler de yerdekiler de O'nundur. Elinizde, söylediğinize ilişkin hiçbir kanıt yok. Allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz? |
قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا ۗ سُبْحَانَهُ ۖ هُوَ الْغَنِيُّ ۖ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۚ إِنْ عِندَكُم مِّن سُلْطَانٍ بِهَٰذَا ۚ أَتَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ |
1 432 |
10 | 106 |
"Allah'ın berisinden, sana yarar sağlamayacak ve zarar veremeyecek şeylere yakarma! Eğer bunu yaparsan mutlaka zalimlerden olursun." |
وَلَا تَدْعُ مِن دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَنفَعُكَ وَلَا يَضُرُّكَ ۖ فَإِن فَعَلْتَ فَإِنَّكَ إِذًا مِّنَ الظَّالِمِينَ |
1 470 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
2 | 116 |
وَقَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا ۗ سُبْحَانَهُ ۖ بَل لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ كُلٌّ لَّهُ قَانِتُونَ |
123 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
18 | 24 |
"Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır." |
إِلَّا أَن يَشَاءَ اللَّهُ ۚ وَاذْكُر رَّبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَىٰ أَن يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَٰذَا رَشَدًا |
2 164 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
11 | 55 |
"Allah dışındaki tanrılarınızdan uzağım. Hadi, hep birlikte bana tuzak kurun, bana hiç göz açtırmayın." |
مِن دُونِهِ ۖ فَكِيدُونِي جَمِيعًا ثُمَّ لَا تُنظِرُونِ |
1 528 |
11 | 26 |
"Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Korkunç bir gününün azabına uğramanızdan korkuyorum." demişti de, |
أَن لَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ ۖ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ أَلِيمٍ |
1 499 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
71 | 19 |
"Allah size yeryüzünü bir yaygı yaptı, |
وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ بِسَاطًا |
5 438 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
9 | 86 |
"Allah'a inanın, O'nun resulüyle yan yana cihat edin!" anlamında bir sure indirildiği zaman, onların imkân ve servet sahibi olanları, senden izin isteyerek şöyle demişlerdi: "Bırak bizi, oturanlarla beraber olalım!" |
وَإِذَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ أَنْ آمِنُوا بِاللَّهِ وَجَاهِدُوا مَعَ رَسُولِهِ اسْتَأْذَنَكَ أُولُو الطَّوْلِ مِنْهُمْ وَقَالُوا ذَرْنَا نَكُن مَّعَ الْقَاعِدِينَ |
1 321 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
44 | 19 |
"Allah'a karşı ululuk taslamayın! Ben size apaçık bir kanıt getirmekteyim." |
وَأَن لَّا تَعْلُوا عَلَى اللَّهِ ۖ إِنِّي آتِيكُم بِسُلْطَانٍ مُّبِينٍ |
4 433 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
24 | 47 |
"Allah'a ve o resule inandık, boyun eğdik." diyorlar, sonra da içlerinden bir fırka bunun hemen ardından yüz çeviriyor. Bunlar, inanmış insanlar değiller. |
وَيَقُولُونَ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالرَّسُولِ وَأَطَعْنَا ثُمَّ يَتَوَلَّىٰ فَرِيقٌ مِّنْهُم مِّن بَعْدِ ذَٰلِكَ ۚ وَمَا أُولَٰئِكَ بِالْمُؤْمِنِينَ |
2 838 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
21 | 57 |
"Allah'a yemin ederim, sırtınızı dönüp gidişinizden sonra, putlarınıza bir oyun çevireceğim." |
وَتَاللَّهِ لَأَكِيدَنَّ أَصْنَامَكُم بَعْدَ أَن تُوَلُّوا مُدْبِرِينَ |
2 540 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
40 | 74 |
"Allah'ın berisinden taptıklarınız nerede?" Diyecekler ki: "Bizden uzaklaşıp kayboldular. Doğrusu biz, daha önce hiçbir şeye yakarmıyormuşuz." Allah, inkâr edenleri işte böyle saptırır. |
مِن دُونِ اللَّهِ ۖ قَالُوا ضَلُّوا عَنَّا بَل لَّمْ نَكُن نَّدْعُو مِن قَبْلُ شَيْئًا ۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ الْكَافِرِينَ |
4 207 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
29 | 17 |
"Allah'ın berisinden; bir takım putlara tapıyorsunuz, yalan/iftira üretiyorsunuz. Sizin Allah dışında kulluk/kölelik ettikleriniz size hiçbir rızık veremezler. Rızkı Allah katında arayın; O'na kulluk edin, O'na şükredin. O'na döndürüleceksiniz." |
إِنَّمَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ أَوْثَانًا وَتَخْلُقُونَ إِفْكًا ۚ إِنَّ الَّذِينَ تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ لَا يَمْلِكُونَ لَكُمْ رِزْقًا فَابْتَغُوا عِندَ اللَّهِ الرِّزْقَ وَاعْبُدُوهُ وَاشْكُرُوا لَهُ ۖ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ |
3 357 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
28 | 77 |
"Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran/Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez." |
وَابْتَغِ فِيمَا آتَاكَ اللَّهُ الدَّارَ الْآخِرَةَ ۖ وَلَا تَنسَ نَصِيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا ۖ وَأَحْسِن كَمَا أَحْسَنَ اللَّهُ إِلَيْكَ ۖ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِي الْأَرْضِ ۖ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدِينَ |
3 329 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
23 | 85 |
"Allah'ındır!" diyecekler. De ki: "Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz?" |
سَيَقُولُونَ لِلَّهِ ۚ قُلْ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ |
2 758 |
23 | 87 |
"Allah'tır!" diyecekler. De ki: "Hâlâ benden sakınmıyor musunuz?" |
سَيَقُولُونَ لِلَّهِ ۚ قُلْ أَفَلَا تَتَّقُونَ |
2 760 |
23 | 89 |
"Allah'tır!" diyecekler. De ki: "Nasıl oluyor da büyüleniyorsunuz?" |
سَيَقُولُونَ لِلَّهِ ۚ قُلْ فَأَنَّىٰ تُسْحَرُونَ |
2 762 |
SNo | ANo |
Türkçe![]() |
Arapça | AyetNo |
---|---|---|---|---|
15 | 69 |
"Allah'tan korkun, beni rezil etmeyin." |
وَاتَّقُوا اللَّهَ وَلَا تُخْزُونِ |
1 871 |
15 | 57 |
"Amacınız nedir ey elçiler?" diye sordu. |
قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ |
1 859 |
- toplam 196 içinde 1
- sonraki ›