Ayet:51:15-051. Zariyat - (Savuranlar) Adh-Dhariyat—الذاريات
Şüphesiz ki Allah'a isyandan sakınanlar, cennetlerde ve pınar başlarında bulunacaklar.
Şu da bir gerçek ki, sakınıp korunanlar bahçelerde ve pınar başlarındadır;
Erdemliler cennetlerdedir, pınar başlarındadır.
Şüphe yok ki çekinenler, cennetlerdedir, pınar başlarında.
Ama müttakiler bahçelerde, pınar başlarındadırlar.
Şüphesiz muttaki olanlar, cennetlerde ve pınarlardadırlar;
Gewiß, dieMuttaqi sind in Dschannat und an Quellen,
Inna almuttaqeena fee jannatin waAAuyoonin
As to the Righteous, they will be in the midst of Gardens and Springs,
Indeed, the righteous will be among gardens and springs,
بهڕاستی پارێزکارانیش لهباخهکان و کانیاوهکانی بهههشتدا ژیانی خۆش دهبهنهسهر.
بی تردید پرهیزکاران در بهشت ها و چشمه سارهایند.
Воистину, богобоязненные пребудут в Райских садах и среди источников,
Албатта, тақводорлар жаннатлар ва булоқлардадир.
البتہ متقی لوگ اُس روز باغوں اور چشموں میں ہوں گے
Men de som fruktade Gud skall vistas i lustgårdar med [porlande] källor
Ata që i druajnë Perëndisë, me të vërtetë, do të jenë në kopshte dhe burime,
Hakika wachamngu watakuwa katika Mabustani na chemchem.
Em verdade, os tementes habitarão entre jardins e mananciais,
«إن المتقين في جنات» بساتين «وعيون» تجري فيها.
አላህን ፈሪዎቹ በአትክልቶችና በምንጮች ውስጥ ናቸው፡፡
बेशक परहेज़गार लोग (बेहिश्त के) बाग़ों और चश्मों में (ऐश करते) होगें
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ
inne-lmütteḳîne fî cennâtiv ve`uyûn.
(15-16) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi.
Şüphesiz ki takva sahipleri Rablerinin kendilerine verdiği sevabı almış olarak cennet bahçelerinde ve pınar başlarında bulunacaklardır. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapıyorlardı.
(Ama,) Allah´a karşı sorumluluk bilinci duyanlar, kendilerini bahçeler ve pınarlar arasında bulacaklar,
Korunanlar, cennetlerde, çeşme başlarındadırlar;
Həqiqətən, müttəqilər cənnətlərdə və çeşmələr başında olacaqlar;
Les pieux seront dans des Jardins et [parmi] des sources,
I timorati staranno tra i giardini e le fonti,
Los que temen a Alá estarán entre jardines y fuentes,
Maar de vromen zullen tusschen tuinen en fonteinen wonen.
だが主を畏れ(敬虔であっ)た者は,楽園と泉に(住み),
敬畏的人们必定在许多乐园中,在许多泉源畔,
شۈبھىسىزكى، تەقۋادارلار جەننەتلەردە ۋە (ئېقىپ تۇرغان) بۇلاقلارنىڭ ئارىسىدا بولىدۇ
Парҳезгорон дар боғҳову канори чашмасорон бошанд,
Аллаһудан куркучы гөнаһтан вә хаталыклардан сакланучы тәкъва мөэминнәр, әлбәттә, җәннәтләрдә рәхәтлек елгасы янындалардыр.
Kuwa dhawrsaday waxay ku sugnaan Jannooyin iyo Ilo.
Sesungguhnya orang-orang yang bertakwa itu berada dalam taman-taman (surga) dan mata air-mata air,
Sesungguhnya orang-orang yang bertaqwa adalah ditempatkan di dalam beberapa taman Syurga, dengan matair-matair terpancar padanya.